birinci perde;
Kaçabilmek
İçin bir koşuya ihtiyacım vardı
Satın mı alsam kendim mi yapsam
Düşünüp dururken annem bağırdı
Kaçabilmek
için annemi duyabilmem gerekirdi
Kulaklarımı gayet iyi bir fiyata
Çin'e satmıştım. Devlet bana hiç kızmamıştı
Kaçabilmek
İçin bir yavru kedim vardı
Büyüdü saldırgan asabi bir tip oldu
Son tanıştığım kadın gibi
Sanırım onu abd benden aldı
Kaçabilmek için dedim
Bir kulaklık satın aldım
Aktif bir gürültü engelleyicisi vardı
Beni kendimle yalnız bıraktı
Siktir ya, bunu nasıl hesaplayamadım?
Kaçabilmek
İçin matematiğe ihtiyacım vardı
Tanrıya inanmak ve annemi anlamak
Matematik böyle şeyleri mümkün kılardı
Kaçabilmek
İçin bir gül kokladım
Her limanda, başka bir gül
Kırmızısı mavisi siyahı
Renkleri görebilmek için matematik yetersiz kaldı
Kaçabilmek dedim
İçimden ölü kediyi andıran bir koku çıktı
Tabii siz böyle şeyleri konuşmayı sevmezsiniz
Nerede pis, lanet, kötü bir şey varsa görmezden gelirsiniz
Seccadenin kokusu burnundan gitmeden rüşvet istersiniz
Ve....
Neyse
Tüm bu fikirleri abd benden satın aldı
Ve ben
Kaçtım
Savaşıp savaşıp
Kondum bir memleketin kucağına
İstanbul ve belki biraz Trakya
Biraz da kapısından önce üretilmiş bir anahtar gibi
Bekledim, birçok memleketin kucağında
Valla hiç yalan söylemeyeyim,
Gezdim
Eskişehir, Ankara, konya…
Sakın beni yanlış anlama
Bu şehirler, kaçma sürecimin bir parçasıydı
Ama anlamadığım şey şuydu
Geri döneceksen, bu kaçmak olmazdı.
Neyse işte sonuç olarak ben
Kaçtım
lafta kendimden uzağa
bir de yetmezmiş gibi
kevgire döndüm hikayenin sonunda
bi ara bi adam çıktı karşıma
toplayıp toplayıp taş atıyordu uzağa
sudan çıkmış gibi sırılsıklam sordum ona
bir taş var mı bana?
güldü yalnızca
ikinci perde;
şimdi nasıl söyleyeceğim
kanser olduğumu
tüm tanıdıklarıma?
kanser ya da huysuz bacak sendromu
düşünsene, asıyormuşum kendimi şuraya?
komik olurdu, onca kaçmaktan sonra
komik şeyler yazdım
ve
oturdum yine bir memleketin kucağına
ankara ya da trakya
zaten bana hep komik gelir
iyi bir reklam yazarı olma hayali
sonuçta kendimi bile satamadım bir kadına
bir kadın dedim, buradan çok uzaklarda
Yine de sanırım bunu diyebilmek için
Nerede olduğumu bilmem gerekir
Hani geri dönmek için terk ediyorduk ya?
Şimdi en yakın morgun nerede olduğunu soracaklar bana
Ben böyle şeyleri iyi bilirim, bu kaçış artık benden yana
Ha bu arada
Neyse ya