çim

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]
çim [[bir şeyin çiğ veya nemli olma durumunu belirten pekiştirme edatı]] (...) çim: as̠-s̠īl [turba, turf]. [[Topraktan koparılmadan kuruyan ve sık ve kömürleşmiş olup iyi bir tutuşturucu olan bitki örtüsü.]] Kıpçakça: [ Ebu Hayyan, Kitabu'l-İdrak, 1312]
çim: al-ḳullāˁa mina's̠-s̠īn wa fiha'n-nabāt [içindeki nebatatla birlikte toprak külçesi] Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
çim: Çimen otu. (...) çimlendirmek: Suya koyup çimeni yeşillendirmek.

Köken:

Eski Türkçe çim "çürümüş ot, turba" sözcüğünden evrilmiştir.

Description:

"Yeşillik, çayır" anlamında 19. yy'dan önce kaydedilmemiş görünüyor.