damla|mak

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]
suw tamdı [[su damladı]] Türkiye Türkçesi: [ Yunus Emre, Bütün Şiirleri, 1320 yılından önce]
yağmur olup yire ṭamdum nūr olup güneşe geldüm [ Meninski, Thesaurus, 1680]
damlamak طاملمق & داملمق Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
damlamak: (...) bağteten çöküp sıklet vermek, davetsiz gelmek.

Köken:

Eski Türkçe tam- "damlamak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +lA- ekiyle türetilmiştir.