takır

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]
at adakı [ayağı] takır takır etti [ anon., Ferec ba'd eş-şidde, 1451 yılından önce]
kulağıma bir takıldu geldi. Meger bir düzd [hırsız] ev evlemege gelmiş. [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
takır: Yuvarlanır boş şey sesi. (...) takır tukur (...) tam takır: Boş, halī. (...) takırdamak, takırtı

Köken:

Eski Türkçe takır "nal sesi, çoklu sert darbe sesi" ses yansımalı sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük bir sözcükten türetilmiştir.