kaypak

Tarihi:

Türkiye Türkçesi: [ Merkez Efendizâde, Bâbûsu'l-Vâsıt, 1555]
ayak tayınacak yer, kaypak yer Türkiye Türkçesi: [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330]
ürkmeye hīç nesneden kaypınmaya [kaçınmasın] Türkiye Türkçesi: [ Ahterî-i Kebir, 1545]
kaypancak yer ve şol kuyu ki kenarı kaypancak [kaygan] ola Türkiye Türkçesi: [ Raufî, Râhatu'l-Ervâh, 1566]
cariyenin elinden şişe kaypıp [kayarak] Caferi Sadık'ın mübarek başına düştü

Köken:

Türkiye Türkçesi kayp- "kaymak, kaçmak" fiilinden Türkiye Türkçesinde +(g)Ak ekiyle türetilmiştir. Türkçe fiil Türkiye Türkçesi aynı anlama gelen kay- fiilinden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.

Description:

TTü ve Kıpçakçada görülen kayp- biçimi, Türkiye Türkçesi kayk- "bir yana eğilmek" fiilinin varyantı olabilir. Anadolu ağızlarında kaypancak/gaypancak "kaygan yer", kaypıt-/gaypıt- "altına kaçırmak" görülür.