sarı

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Orhun Yazıtları, 735]
sarıg altunın ürüŋ kümüşin kırgaglıg kutayın [sarı altını ak gümüşü işli ipeği] Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]
[[Türkler sarıya sarıġ, açık sarıya sap sarıġ derler.]] Türkiye Türkçesi: [ Meninski, Thesaurus, 1680]
sarılık: Flavedo, morbus regius [sarılık hastalığı].

Köken:

Eski Türkçe sarıġ "soluk renk, sarı" sözcüğünden evrilmiştir.

Description:

Karş. Moğolca sira "sarı renk, safra, öd". Saz benizli deyimindeki TTü saz, aynı sözcüğün varyant telaffuzudur.