şirret

Tarihi:

"kötülük (isim)" [ anon., Dastan-ı Ahmet Harami, 1400 yılından önce]
Gülendām eydür éy şirret-i āfāḳ / Eger suçlu isem sen Taŋrına bak [ Meninski, Thesaurus, 1680]
şirret: Malum facere [kötülük etme] & ipsa malitia, maleficium, perversitas, malignitas [kötülük, şer]. "kötü (sıfat)" [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]
şirret: şerir, yaramaz, hırçın: pek şirret çocuk.

Köken:

Arapça şrr kökünden gelen şirra(t) شرّة z "kötülük etme, kötülük, bela" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça şarra شرّ z "kötülük etti" fiilinin fiˁla(t) vezninde masdarıdır.

Description:

Sıfat olarak kullanımı Türkçeye özgüdür.