fır

Tarihi:

Türkiye Türkçesi: [ Lugat-i Halimi, 1477]
bād-bur [Fa.]: Purlağuç ki fır fır döner, āvāz çıkar. Türkiye Türkçesi: fırfır "dönerek uçan bir tür havai fişek" [ Sümbülzâde Vehbî, Tuhfe-i Vehbî, 1820 yılından önce]
Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
fır fır dolaşmak, fırıl fırıl telaş etmek, fırdöndü, fırdolayı.

Köken:

"yel sesi, dönme sesi" Ses yansımalı sözcüktür.

Description:

Daha eski biçim pır olmalıdır.